Taksim Meydanı’nın Hikayesi

Ne yazık ki artık eski güzelliğinden ve zerafetinden eser kalmamış olan Taksim Meydanı’nın hikayesini bilir misiniz?

Yoldaş Viladimir Putin geçen gün yıl sonu dolayısiyle Rus Meclisindeki konuşmasında konuyu Atatürk’e getirmiş ve ne kadar önemli ve akıllı bir devlet adamı olduğunu bütün Avrupa’ya anlatmış. Son yıllarda bu hükümet elinden geldikçe Ulu Önderimizi unutturmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar, ama olmuyorda olmuyor. Bu yüzden Putin’in konuşması çok anlamlı oldu.

Peki Ruslar bize neden önemli? Son dünya harbi sırasında Avrupalı devletler Anadoluyu kendilerine göre paylaşmış ve padişahın kaçışını beklerken bir binbaşı çıkıyor, Anadoludaki dağınık ve çok fakir insanları organize ediyor ve bir lider olarak Kurtuluş Savaşımızı başlatıyor. Başta İngilizler olmak üzere, yabancılar bu subayı yakalamak ve öldürmek üzere ekipler yetiştiriyor. Buna bizim adi ve vatan haini padişah dahil. Çaresizlik içindeki bu genç zabit Mustafa Kemal‘in yardımına kim yetişiyor Ruslar! Hem parasal ve hem de askeri malzemeler ile bu milleti ayağa kaldırıyorlar. Ve ancak bu yardımla Kurtuluş Savaşımızı kazanabildik ve Cumhuriyetimiz kurulmuş oldu.

Büyük lider ve vefalı insan Atatürk bu yardımları hiçbir zaman ınutmadı ve Cumhuriyetin şerefine zarif bir anıt yaptırmaya karar verdi. O tarihlerde en ünlü İtalyan mimar Pietro Canonica’yı çağırdı ve bir anıt yapılmasını istedi. Oryantal süslemeli, geleneksel Türk mimarisini yansıtan bir anıt planlandı. Bu anıt için İtalya’dan pembe Suza ve yeşil renkli Trantino mermerleri planlandı. Ancak para yok! O konu da çözüldü, en büyük bağış Banca Commercineal Italiano 600 lira, Nestle Çikolata şirketi 40 lira, musevi ve diğer ekaliyetlerden toplam 100 lira elde edildi. Yine o tarihlerde istanbul’a kemerler kanalı ile gelen içme suları bir merkezde toparlanıp oradan Elmadağ’a, Şişli’ye falan dağıtılıyordu. Yani taksim ediliyordu. Anlayacağınız şimdiki “Taksim Meydanı”. Böylece Taksim’in isminin sebebini de anladık.

Bu planlanan zarif ve çok anlamlı anıt Taksim Cumhuriyet Anıtı oldu. Anıtın her iki tarafında Atatürk, İsmet İnönü ve Mareşal Fevzi Çakmak ile köylüler, şehirlilet, mehmetçik, sancaktarlar, memurlar ve kadınlarımız bulunmakta. Bir de Atatürk’ün tam arkasında iki adam daha var; biri General Mikhail Vasilyeviç, Rusya ekim ihtilali mimarlarından ve diğeri de, Kliment Voroshilov, Rus Mareşali. İşte Kurtuluş Savaşımzda bize çok önemli yardımları olan bu Rusları Atatürk unutmadı ve hep berabet ölümsüzleştirdi.

Bu çok zarif anıtın önünden hergün binlerce insan geçer gider, durmadan fotoğraflar çekilir, ama sorun bakalım kaç kişi bu hikayeyi bilir?

Güzel bir gün dilerim.

1 thoughts on “Taksim Meydanı’nın Hikayesi

Yorum bırakın