Öylesine Bir Pazar Günü…

Denizde yüzüyorum. Daha sabahın taze zamanları… Kalabalık basmamış. Kumsal bomboş. Hafif bir rüzgar okşuyor ağaçların dallarını. Uçsuz bucaksız gözüken denizde bir iki martı yüzüyor sadece. Rüzgarın kıpraştırdığı sular güneşin yansımasıyla gümüşi ışıltılar saçıyorlar. Inanılmaz derecede hoş bir görüntü. Güneşe karşı … Okumaya devam et

Öğrendim…

 Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi… Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim. Zamanı öğrendim. … Okumaya devam et

Evrenin Düzeni İnançlara Göre Değişmez…[Eski blogtan aktarma]

İnsanlar hangi dine inanırlarsa inansınlar, ister Müslüman, ister Yahudi, ister Hıristiyan, ister Budist, ister Mecusi olsunlar, yahut bunlardan hiç birine inanmasınlar… Hepsi de evrenin yasalarına uymak zorundadırlar. Su içmeden, yemek yemeden ve uyumadan yaşayamazlar. Korunmadan seviştikleri zaman çocukları olur. Ve bir süre sonra mutlaka ölürler. Kollarını … Okumaya devam et

Ben Aşka Aşığım [Eski blogtan aktarma]

Aşk beni yaksa da, Kor gibi dağlasa da, Pervanenin ışığa tutkusu gibi, Ben hayata aşığım, Bu muhteşem evrene aşığım, Tek hücreli de olsa, Çok hücreli de olsa, Yaşama tutunan her canlıya, Soluduğum havaya, Güneşe, aya, yıldıza, Gökyüzünün sonsuz maviliğine, Denizin … Okumaya devam et