Malum, artık mümkün mertebe hazır meşrubatlardan kaçınır olduk. Bugün sizlere yaz kış içebileceğiniz bir tarif vermek istiyorum. Eskiden annem her yaz bize yapardı, kola veya gazoz içmeyelim diye. Hem doğal, hem de ferahlatıcı oluyor.
Portakal ve Limonla Yapılan Limonata
Sizlere naçizane tavsiyem, limonların ve portakalların en sulu ve lezzetli olduğu zamanlarda, kabuklarını iyice yıkadığınız 4-5 tane limon ve portakalı (ben şahsen sert bir fırçayla iyice fırçalıyorum) mutlaka buzluğunuza atmanızdır. Tabii en güzeli ilaçsız ortamda yetişmiş narenciyeleri bulmak. Herhangi başka bir yiyeceğin kokusunun geçmemesi için de, bu limon ve portakalları mutlaka bir poşet içinde buzluğunuza koymanızı öneririm. Vereceğim bu tarif için, mutlaka buzlukta bekletilmiş limon ve portakal kullanılıyor. Eğer kıştan stoğunuz yoksa, bu limonatayı yapacağınız zaman, en az bir gün evvelden buzluğa koyup, bekletmenizde fayda var. Neden buzluk derseniz, hem robottan çekimi daha kolay oluyor, hem de bu yöntemle limon ve portakal kabuğunun acı tadını ortadan kaldırmış oluyorsunuz.
Malzemeler:
3 sıkma portakal
3 limon
(Şart değil, ama evinizde varsa 2-3 Bodrum mandalinası veya lime)
3 bardak şeker
3 litre su (eğer sulu muhafaza edecekseniz) veya
1 litre su (eğer konsantre bir halde muhafaza edip, ikram/servis ederken üzerine su ilave edecekseniz)
1 çay kaşığı limon tuzu (uzun süre saklayacaksanız gerekli)
Yapılışı:
Buzluktan çıkardığınız portakal ve limonları 10-15 dakika bekletin. Bu sırada 1/2 litre suyu ısıtın. Kaynamasına gerek yok. Sadece şekerin erimesini sağlamak için biraz ısınması yeterli. Üzerine 2 bardak şekeri ve limon tuzunuzu döküp, şeker eriyinceye kadar iyice karıştırınız ve soğumaya bırakınız. Az da olsa çözülüp, hafifçe yumuşayan limon ve portakalları 7 – 8 parçaya bölünüz ve üzerine kalan 1 bardak şekeri de ilave ederek robottan geçiriniz. Bu işlemi 4-5 dakika şekerle yapmanız çok önemli, zira meyvelerin kabuğundaki koku ve renk bu şekilde daha çok ortaya çıkıyor. Hatırlarsanız eskiden annelerimiz limonun kabuklarını rendeleyip, şekerle ovarlardı. (Zaten evinizde robotunuz yoksa, limon ve portakalları rendeleyebilir ve ondan sonra şekerle ovalayabilirsiniz. )
[Şart değil ama, ben bu karışıma her zaman buzluğumda bir miktar bulundurduğum kokulu Bodrum mandalinalarından da 2-3 tane atıyorum. Ya da evinizde varsa, 1 tane lime da ilave edebilirsiniz. Limonatanızın hem rengine, hem de kokusuna katkısı olur.]
Robottan çektiğiniz karışımı soğumakta olan şekerli suyla karıştırıp, kalan 1/2 litre suyu da ilave edin ve şekerler iyice eriyene kadar karıştırın. Koyu bir kıvam oluyor.
Şimdi bu aşamada limonatayı yapmak için 2 yöntem var. Ya yukarıdaki yoğun kıvamlı haliyle, yani şurup olarak, şişeye doldurup, buzdolabında saklarsınız. O zaman servis yapacağınız zaman bardaklara 1-2 parmak koyup, üzerine soğuk su ilave edersiniz, ki ben buzdolabında yer tutmaması açısından bu yöntemi tercih ediyorum; ya da robottan çektiğiniz karışıma kalan diğer 2,5 litre suyu karıştırıp, portakal ve limonların üzerine ilave ettiğiniz şekerin erimesi için iyice karıştırdıktan sonra, şişelere bölerek buzdolabınızda muhafaza edersiniz. Tercih size kalmış. Eğer posasını istemezseniz, limonatanızı şişelere koyarken süzgeçten geçirebilirsiniz. Ben süzmüyorum. Tabii bu tercih meselesi. Herkesin damak algısı farklı olabiliyor.
Limonatanızı servis ederken, bardağınıza 1-2 yaprak mis nanesi (yoksa normal nane de olur) ve bir dilim limon veya lime koyarsanız, limonatanız daha nefis olur.
Yukarıdaki tarifi sadece limon veya portakalla da yapmanız mümkün tabii ki. Ama bu şekilde daha aromatik oluyor.
Afiyetle içiniz!