Timüs Bezi

Genç ve sağlıklı olmak ve kalmak için (abartalım) Timüs’ü eşek sudan gelinceye kadar dövmek lazım. Timüs bezi, tiroid bezinin altında, göğüs boşluğunda ve soluk borusunun önünde bulunur. Bu bez insanın bağışıklık sisteminin merkezidir. Yani bütün bağışıklık sistemi buradan yönetilir. Timüs … Okumaya devam et

Kaya Tuzunun Sihirli Gücü

Son yıllarda medya ve basın organlarında “tuz”a karşı büyük bir savaş var. Tuz her yerde kötüleniyor ve uzmanlar sofradan tuzu kaldırın diyor. Amerika’da bazı lokantalar masalara tuzluk koymamaya başlamış. Sağlık Bakanlığı ve sivil sağlık kuruluşları az tuz tüketilsin diye yaygın … Okumaya devam et

Okumak

Beyninde “korteks” adında bir godamanı beslediğini biliyor musun?..Ve yine beyninin içinde o büyük patrona getir götür işleri yapan “nöron” isminde milyonlarca nakliyeci işçin olduğunu? Korteksinin Hulusi Kentmen tadında bir işveren olması için de; ona gerekli malzemeyi taşıyacak Halit Akçatepe kıvamında … Okumaya devam et

Karpuz

Benim için yaz aylarının vazgeçilmez meyvasıdır karpuz. Sıcaklığın tavan yaptığı günlerde buz gibi bir karpuz ne kadar iyi gelir insana, düşünsenize! Karpuz, tüm vücudu hücresel düzeyde etkili bir şekilde nemlendiren, detoksifiye eden ve temizleyen mükemmel bir meyvedir.  Akciğer, ağız, pankreas, … Okumaya devam et

Uyku Neden Önemlidir?

Bu yazıyı sevgili blog yazarı ve fonksiyonel tıp sağlık koçluğu yapan Nilay Arda Gökdağ‘ın sitesinden aldım. Sitesinde wellness, fonksiyonel tıp sağlık koçluğu, beslenme, tarifler, hareket ve benzeri konular hakkında bilgilerini paylaşan Nilay hn.mın bu yazısı benim gibi geç saatlerde uyuyanlar … Okumaya devam et

Lahana Salatası

Malum şimdi lahananın tam mevsimindeyiz. Tam bir vitamin deposu olan ve güçlü bir antioksidan özelliğe sahip olan beyaz lahana, kış aylarında soframızdan eksik etmememiz gereken bir besin. Aşağıda bahsettiğim gibi birçok faydası olan bu sebzeyi haftada en az iki kere … Okumaya devam et

Oturmak Hastalıktır…

Oturmak; yüzyılımızın yeni sigarası… Yirminci yüzyılda insan sağlığının en büyük tehdidi herhalde sigara idi. Araştırmacılar bu yüzyılın sigarasını ise daha şimdiden tespit etti. “Oturmak” yani “hareketsiz yaşam” biçimi. ABD’de Mayo Kliniğin Endokrinoloji Bölümü uzmanlarından Dr. James Levine son 15 yılın … Okumaya devam et

Uzun Yaşamın Sırrı: 250 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün

Bu yazıyı geçenlerde Independent’te okudum. Sonra düşündüm. Tamam, uzun yaşamak güzel. Sıhhatle ve güçlü kuvvetli olarak olabiliyorsa. Ama bu herkes için olabilecek mi? Genetik faktörler devreye girmeyecek mi? Tüm sevdikleriniz aynı anda böyle yaşlanabilecek mi? Aksi takdirde sevdiklerin yoksa, uzun yaşamanın ne kadar anlamı olabilir? Çok sevdiğim bir can dostum bir seferinde bana şöyle demişti: “Aman be Binnur, yaşam uzuyor da ne oluyor sanki? Hayatımızın en boktan (özür  dilerim) devresi uzuyor. Ha anlarım, 30 – 50 yaş arasındaki bölüm uzar, tamam o zaman. İstediği kadar uzasın.” E yani, doğru değil mi? Çok gülmüştüm o zaman. Ama çok doğru bir laf. İnsanın en muhtaç ve zavallı döneminde yaşının uzaması ne kadar bir kazanç, gerçekten tartışma konusu. Yoksa sevgili Muazzez İlmiye Çığ gibi insanın aklı başında olarak, vücut işlevleri ve beyni çalışarak yaşlanması çok güzel tabii ki.

Gelelim yazıya. Bakalım sizin yorumlarınız ne olacak?

yaşlılık

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’deki 90 yaş üstü nüfusun yüzde 73’ünü kadınlar oluşturuyor (Pixabay)

Yaşlılıkta genetik, sağlığın sadece yüzde 20’sini etkiliyor.

100 yaşına kadar yaşamak uzun bir hayatmış gibi görünebilir ancak Harvard Tıp Okulu’ndan bir genetik profesörüne göre, insanların daha uzun yaşaması mümkün.

Paul Glenn Yaşlılığın Biyolojik Mekanizmaları Merkezi’nin yardımcı direktörü, genetik ve yaşlanma üzerine çok sayıda kitap yazmış profesör David Sinclair’e göre yaşlanmak, insanların yenmesi gereken hastalıklardan bir diğeri.

Ama bunu elde etmek için ilaçlara değil, rahatınızı bozmaya ihtiyacınız var.

Sinclair, Rich Roll podcastinde yaptığı açıkalamda “Sözün özü, vücudunuzu konfor alanından (biz buna hormesis diyoruz) çıkarmanız gerekiyor” dedi.

Bugünün dünyasının sorunu, sadece rahatlamak ve beslenmek istememiz. Rahatsız hissetmek istemiyoruz ve bu da bir sürü soruna yol açıyor. Eğer vücudumuza bir şeylerin problem haline gelebileceğini sürekli söylemezsek, bedenimiz umursamıyor. Hastalığa karşı ya da yaşlanmaya karşı savaşmıyor.

Sinclair’in vücudun yaşlanmasıyla mücadele etmek ve nihayetinde de süreci tersine çevirmek için öğrettiği yöntemler yeni değil. Daha önce birçok kez duyuldular, ancak hepsi “rahattan ödün vermeye” yol açıyor.

Sinclair’e göre, insanların daha uzun yaşamak için yapması gereken ilk şey “beslenme sıklığını azaltmak”.

“Eğer tek bir şey söyleyecek olursam, sanırım sağlıklı yaşam süresini artırmak için yapılacak en önemli şey daha az yemek yemek olur” diyen Sinclair şöyle devam etti: “Günde üç öğün yemek yemeyin.”

Daha sağlıklı bir yaşam tarzı için sonraki bariz adım da sık sık egzersiz yapmak.

Sinclair ayrıca “oruç tutmayı” da önererek “günde bir veya iki öğün atladığını ve bunun da hayatını değiştirdiğini” söylüyor.

Bu tip oruçlar, yaşlanmayla mücadelede yararlı çünkü Nikotinamid Adenin Dinükleotid (NAD+) seviyelerini artırıyor ve bu da vücudun “onarım genlerini” daha aktif hale getiriyor. Aynı şey, kendinizi örneğin sauna gibi sıcağa ve soğuğa maruz bırakmak için de geçerli.

Harvard profesörü, yeterli uykuya ek olarak et tüketimini sınırlamayı da öneriyor. Ette bulunan amino asitler, vücudumuzun savunma mekanizmalarını kapatan ve büyüme zamanının geldiğini söyleyen mTor adı verilen metabolik yolağı aktive ediyor.

Sonuç olarak egzersiz, oruç ve soğuk/sıcak değişimi gibi gerilmeye neden olan aktiviteler NAD+ seviyenizi artırıyor. Bu da gen ifadelerini düzenleyen ve DNA hasarını onaran protein türü sirtuin’in düzgün çalışmasını sağlıyor.

Sinclair’in açıklamasına göre NAD+ olmadan, genetik yapınız ne olursa olsun yaşlanma daha hızlı gerçekleşiyor: “Yaşlılıkta sağlığımızın yüzde 80’i yaşam tarzımızdan ve nasıl yaşadığımızdan kaynaklanıyor, sadece yüzde 20’si genetik.”

Yaşlanmayla mücadelede etkili adımlar atarsak, Sinclair “insanların 250 yaşına kadar yaşayabildiği ve 120 yaşındayken hala tenis oynamaya devam edebildiği bir dünyanın mümkün olduğuna” inanıyor.

Sinclair, “Zekamızla bunu yapamamamız için hiçbir neden yok” dedi.

Independent 

 

Kendi El Dezenfektanınızı Nasıl Yaparsınız?

Malum, son zamanlarda salgın hastalıklardan (en yenisi koronavirüs) korunmanın yolları gündem konumuz. Bunun en önemli yolu da elleri sürekli temiz tutmaktan geçiyor. O nedenle böyle bir yazının tam zamanı diye düşündüm. Dezenfektan nedir? Dezenfektanlar mikroorganizmaları öldürmek veya tamamen ortadan kaldırmak … Okumaya devam et

Dünyaya Açılan Penceremiz: Gözler

Sevgili blog dostlarım, Uzun zamandır paylaşım yapamadım maalesef. Malum bazen yukarıdakinin yürürlüğe koyduğu plan kendimizinkini yok ediyor. Hani rahmetli John Lennon “Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir.”  demiş ya, ne kadar doğru! Aslında niyetim kendi derdimle kimsenin canını sıkmak değil. … Okumaya devam et

Sağlıklı Bir Uzun Ömür İçin…

* Uzun Ömür sahibi olmak için, 70 ila 79 yaş arasındaki 10 yıl çok önemlidir! * 70-79 yaş arası tehlikeli bir yaş dönemidir. İsrailli akademisyenler bu yaş döneminde olan insanların her ay iki sağlık prolemine maruz kaldıklarını keşfettiler. Oysa şaşırtıcı … Okumaya devam et

Neden Yaşlanmak Zorundayız?

Kendimiz ve etrafımızdaki her şey kaçınılmaz olarak zaman içindeki bir andan bir sonraki ana geçerek yaşlanıyoruz. /Brian Greene Neden Yaşlanmak Zorundayız? Şanslıysak, yaşlanacağız. Peki ama neden? Niçin 25 yaşındaki genç vücudumuzla yaşayıp 85 yaşında yine o dipdiri vücudumuzla ölemiyoruz? Hiç kimse … Okumaya devam et

Hafıza Kaybını Önlemek İçin…

Alzheimer, hafızanın yavaş yavaş kaybolduğu bir hastalıktır. Lütfen dikkatlice okuyunuz. Kendiniz ya da ailenizdeki biri bu hastalığa yakalanıyor olabilir. 50 yaşından sonra pek çok hastalık olabilir. Ama en çok endişelendiğim hastalık Alzheimer. Bir gün oğlum eve geldi ve bana bir doktor … Okumaya devam et

Beyin Sağlığını Korumak İçin Tüketilmesi Gereken Besinler

Beyin, vücudumuzu yöneten organımızdır. Vücut içindeki her organizasyon, her faaliyet beyin kontrolünde gerçekleşir. Beyni sadece akıl, zekâ, düşünme için kullandığımız kanısı vardır. Oysa beyin bundan çok daha fazlasıdır. Şuan bu yazıları görüp, okumamızı sağlaya beyindir. Hareket etmemizi de beyne borçluyuz. … Okumaya devam et

Tüm Algıladıklarımız Düşüncelerden İbarettir

Çoğumuz yalnız vücuttan ibaret olduğumuza inanır, bu yüzden düşüncelerimizin öncelikli rolünün farkında olmayız. Genelde diğer kişilere, koşullara, durumlara, maddesel bir takım şeylere odaklanarak, bunların etkileşimi ile tetiklenen spesifik duygularla yaşamımızı sürdürmeye çalışırız. Ruh daima düşünceleri ile var olur. Özümüzün gerçekte Ruh … Okumaya devam et

Mucizevi Bir Baharat: “Kimyon”

Kimyon, özel aromatik tadı ve kendine has kokusuyla sofralarımızda sıkça konuk ettiğimiz, asırlardır bitkisel tedavi yöntemlerinde kullanılan en eski baharatlardan biri. Ortaçağ’dan beridir kullanılan kimyon o dönem Avrupa’da sevgi ve sadakatin sembolü olarak kabul edilmiş. Kimyonun vatanı Akdeniz bölgesi ve … Okumaya devam et

Kabak Lifi

Vücuttaki selülitlerin azaltılmasında önemli bir rol oynayan kabak lifi, herhangi bir kimyasal ve petrol maddesi içermediği ve toprakta bir tohumdan yetiştiği için tamamen doğal bir üründür. Banyo kesesi olarak kullanılan kabak lifi, vücuttaki selülitlerin azaltılması, ölü derinin atılması ve hücrelerin yenilenmesinde, … Okumaya devam et

Açtı Bahar Çiçekleri Ada’nın…

Enteresan bir gündü bugün. Bir yandan halk ozanımız Aşık Veysel’in 46.ölüm yıl dönümü, bir yandan ekinoks, yani baharın başlangıcı, nevruz bayramı, bir yandan Dünya Şiir Günü, bir yandan da Dünya Down Sendromu Günü*. Oldukça önemli şeyleri kapsayan bir gün yani… … Okumaya devam et

Anti-Kanser Sebze Brokolinin İçindeki Etkin Maddeden Maksimum Fayda Nasıl Sağlanır?

Bu akşam üzeri televizyonda Gıda Mühendisi, Sağlıklı Beslenme Koçu, Eğitmen ve Danışman ve “Yemek Kulübüm”ün kurucusu Mithat Taş’ın brokoli ile ilgili bir röportajını izledim ve öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istedim. Biliyorsunuz karnabahar, lahana ile akraba bir kış sebzesi olan brokoli, hem … Okumaya devam et

B12 Vitaminini Alacağımız Besin

Her vitamin önemli ama bazıları vücut için  çok önemli. B12 vitamini de bunlardan biri. Önceden de zaman zaman  yazılarımda bu konun önemini paylaşmıştım. Gıdaların giderek doğallıktan uzak üretilmesi sonucu günümüz insanında B12 Vitaminin  (siyankobalamin) eksikliğine çok sık rastlanıyor.  Bu hayati … Okumaya devam et

Bağışıklığı Güçlendiren Bitki Çayları

Soğuyan havalarda hem hastalıklardan korunmak hem de bağışıklığımı güçlendirmek için bitki çayları benim de severek tükettiğim sağlıklı içeceklerden. Benim gibi siz de farklı tatları seviyorsanız ve evinizde de kolaylıkla bulabileceğiniz bitki ve meyvelerden oluşan pratik tarifler tüketmek istiyorsanız bu hafta … Okumaya devam et

Beyaz Dut Yaprağının Faydaları

Sağlık açısından bakıldığında, dut yaprağının faydaları da, en az daha önceki yazımda bahsettiğim dut kadar fazladır. Zira dutun yaprakları meyvelerin içerisinde bulundurduğu besin değerini taşırlar.  Bu nedenle ben de her sene dut ağacı gördüğüm yerde yapraklarını toplar ve bu şifalı yaprakları kuruturum. Bu … Okumaya devam et

Wi-Fi: Yavaşça Öldüren Sessiz Bir Katil

Kolaylık nedeniyle neredeyse herkes evde Wi-Fi bulunduruyor. Bununla birlikte, bazı güvenlik endişeleri vardı ve sonunda Wi-Fi’nin özellikle çocuklarda genel sağlık için zararlı olabileceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, Wi-Fi beyin sağlığından uyku kalitesine kadar çeşitli şeyler üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Wi-Fi Yavaşça … Okumaya devam et

Mevsimlik Çiçekler ve Faydaları -2-

Her günkü yolumun üzerinde, evime yakın bölgede, nazlı ılgın ağaçlarının olduğu bir alan var. Ilgın toz pembe rengi ile insanı rüya alemine götüren bir ağaç. Tıpkı söğüt gibi narin ve nazlı bir görünüm arz ediyor. Pembe veya beyaz çiçekleri olan … Okumaya devam et

Yatak Odasında Bulunması Faydalı Olan Çiçekler

Her mevsim farklı türleri, değişik renkleri ve kokuları ile evlerimizi süsleyen çiçekleri genelde geceleri yatak odasında bulundurmayın derler. Bunun da sebebi çiçeklerin, daha doğrusu tüm bitkilerin gündüzleri havadaki karbondioksiti alarak oksijen verirken, geceleri tam tersini yapmalarıdır. Bu da yatak odasındaki … Okumaya devam et

Probiyotikler Hakkında Her Şey

Probiyotikler Nedir? Probiyotikler mikro canlılardır. Yani tek hücreli canlılar. Yani yararlı bakterilerdir. Şimdiye kadar sadece bakteri kelimesini hep duyduk. Bakteri denildiğinde de modern tıp sadece patojenler için bu ”bakteri” kelimesini kullandı. Patojenler yani mikroplar, virüsler, mantarlar ve parazitler. Hepsine doğrudan hiç … Okumaya devam et

Neden Ekşi Maya?

Giderek artan gıda bilincinin getirdiği doğal sonuçlardan biri de, insanların artık raf ömürlerini uzatan kimyasallardan kurtulmak adına, son zamanlarda yoğurt ve ekmek gibi ana gıdaları evde üretmeye başlamaları oldu. Özellikle bilinçli ev hanımları, artık toplantılarda bu işlere verdikleri önemi dile … Okumaya devam et

Bal ve Tarçın Mucizesi

Çinlilerin alternatif tıp önerilerini ve reçetelerini duymayan yoktur. İnanılmaz güzel şifalı çaylar, karışımlar, otlar ve daha niceleri… Ancak Çinlilerin Bin Yıllık Mucizesi olan ve her gün bir kaşık yediğinizde hastalıkları uzak tutan, üstelik hepimizin evinde bulunan çok basit iki malzemeyi … Okumaya devam et

Temizlik Amaçlı Sirke Yapımı

Bir yandan ev ekonominize katkı sağlarken, diğer taraftan da mikrop öldürücü özelliği olan, sağlıklı bir temizlik maddesi elde edeceksiniz. Evet, bahis konusu olay, evde temizlik amaçlı kullanabileceğiniz sirke yapımı. Hem yapması kolay, hem de günlük meyve tüketiminizden arta kalan meyve … Okumaya devam et

2018e Girerken Diliyorum Ki…

365 günü daha arkamızda bırakmak üzereyiz. Gece yarısına birkaç saat kaldı. Bir yıl daha sevinçleriyle, üzüntüleriyle, heyecanları ve hayal kırıklıklarıyla geçti, gidiyor. Zaman zaman siyasi gündeme kızdık, öfkelendik. Bilmem kaçıncı kere değiştirilen, yaz boz tahtasına dönen eğitimin acınırlığı altında ne … Okumaya devam et

Panik Atak

Panik atak bir akıl hastalığı değildir. Zaman zaman ortaya çıkan, yüksek düzeyde bir endişe reaksiyonudur. Eğer ciddi bir panik atak yaşadıysanız, bu deneyimin hayatınızın en şiddetli korkusu olduğunu düşünebilir, o esnada öleceğinizi bile sanmış olabilirsiniz. Atağa nerede, ne zaman ve hangi koşulda … Okumaya devam et

Bronzlaşmayı Kolaylaştıran 9 Besin

Güneşin zararları konusundaki tüm uyarılara rağmen, yaz gelince çoğumuzun hoşuna gider, ten rengimizin biraz koyulaşması. Zira güneşin dokunuşuyla daha sağlıklı bir görünüme kavuşuruz. Peki güneşlenme zamanınızı azaltarak, hızlıca bronzlaşabileceğinizi biliyor musunuz? Melanin sentezini arttıran besinlerle, artık güneşin altında saatlerce beklemek … Okumaya devam et

Beyaz Yumurta mı, Kahverengi mi?

Biliyorsunuz, geçmiş dönemlerde yumurtanın kolesterolü yükselttiği bilgisinin tamamen yanlış olduğu ve yumurtanın sağlık açısından bir zararı olmadığı, hatta faydalı olduğu ispatlandı. Yani başka deyişle, yumurta aklandı. Yumurta ile kolesterol yüksekliği arasında bir bağlantı tespit edilemedi. Yeni diyet kılavuzlarında, yumurtanın kolesterol yükselttiği uyarısı … Okumaya devam et

Mevsimlik Çiçekler ve Faydaları -1-

Doğayı seviyorsanız, yolda yürürken etrafınızdaki çiçekleri, hayvanları gözlemlemek rutininiz haline geliyor. Hele de zaman baharsa, seyredin renk cümbüşünü yeşillerin arasında. Her taraftan fışkıran çiçeklerin resmini çekmemek olur mu hiç? Telefonlar çıktı, fotoğraf makinelerinin pabucu dama atıldı diye kızanlar var haklı … Okumaya devam et

Tarihi Kırılma Noktası ve Evde Probiyotik Yoğurt Yapımı

Endüstriyel ticari yoğurtlarda ciddi derecede düşüş var raflarda. Bunun oranını % 18 civarında düşüşlerle açıklıyorlar. Evet, endüstriyel yoğurtlar pazar kaybediyor. Endüstriyel yoğurt üreticileri gemi batarken, onlar paçalarını sıvamaya çalışıyorlar. Kulaklarını tıkamışlar, duymuyorlar. Kullandıkları endüstriyel teknolojik işlemlerin sütün doğal yapısını nasıl bozduğunun araştırmasını yapmama … Okumaya devam et